Hatay Barosu, Cumhurbaşkanlığı kararıyla Antakya’da 307 hektar alan için verilen “Riskli alan” kararına karşı adliye süreçlerinin yürütüldüğü konteyner önünde açıklama yaptı. Açıklamaya Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) milletvekili adayı Kerem Nalbant, sivil toplum örgütleri temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı.
‘ENKAZ TOPLAMA ALANI İŞGALİ’
Mezopotamya Haber Ajansı’nda yer alan habere nazaran, açıklama yapan Hatay Baro Başkanı Cihat Açıkalın, deprem öncesi ve sonrası, keyfi ve kusurlu uygulama nedeniyle birçok hak ihlalinin yaşandığını, sarsıntı sonrası halkların fikirlerinin alınmadan kararlar alındığını belirtti. Sarsıntının yarattığı yıkım yetmezmiş üzere kentin her yanının enkaz toplama alanı olarak işgal edildiğini tabir eden Açıkalın, “Tarım alanları, ömür alanları, sulak topraklar ve hatta dünyada eşi az bulunan Miheyla Kuç Cenneti enkaz döküm alanı olarak belirlenmiştir” diye konuştu.
‘307 HEKTAR RİSKLİ ALAN İLAN EDİLDİ’
Enkazların toplanma, taşıma ve dökülme formlarının yasaya ters olduğunu, insan ömrünü tehlikeye soktuğunu söyleyen Açıkalın, baronun bahis ile ilgili tüzel ve toplumsal alanda gayret yürüttüğünü söyledi. Son olarak ilan edilen 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 2’nci unsuru münasebet göstererek 7033 Sayılı Cumhrubaşkanlığı Kararı ile Hatay’da 307 hektar alanın “Riskli alan” ilan edildiğini kaydeden Açıkalın, “Kısaca Hatay, Antakya ilçesinin tam kalbinde bulunan çok geniş bir alan münasebeti ve gayesi belirtilmeden riskli alan ilan edilmiştir” dedi.
DANIŞTAY’DA DAVA AÇILDI
Çok sayıda insanın mülkiyet hakkını ortadan kaldıran sürecin maddi, hukuk, sosyolojik ve demografik taraftan münasebeti ortaya konmadığını belirten Açıkalın, kelam konusu bu sürecin Türkiye’de daha evvel kimi bölgelerde örnekleri yaşanan ve ranta dönüşen projelerin hedeflendiğini düşündürmekten ötürü sürecin gaye ögesinin hukuka ters olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Açıkalın, bahse bahis alanın Antakya’nın en değerli tarihi alanını kapsadığını söz etti.
Birlikte hayatın tesis edildiği yerin bu alan olduğunu belirten Açıkalın, “Ne bu alan, ne de kentimizin tek bir karış toprağı rant uğruna feda edilmeyecektir. Hatay Barosu olarak kelam konusu sürecin iptali için Danıştay’a dava açtık, sürecin takipçisi olacağız. Hatay Barosu tarihî mirasına ve medeniyetlerin birlikte hayat iradesine her vakit sahip çıkacaktır” dedi. (HABER MERKEZİ)